“Sevgili dostum, sana acı bir haber ve tatlı bir hikaye gönderiyorum; zavallı Şekip! Dün zavallıyı görmek için Büyükada’ya gitmiştim. Keşke gitmez olaydım, o hali keşke görmez olaydım. Annesini teselli etmek istedim, zavallı kadın gözyaşları dökerek oğlunun son bir arzusunu yerine getirmek istediğini söyledi. Benim gönderdiğim paket işte Şekip’in herkesten gizli, hasta yatağında yatarken müsveddesini yazdığı son hikâyesiymiş. Hulusi’ye verin de şunu okusun demiş. Ben elime alıp da hikâyeyi okuyunca hemen sana göndermeyi düşündüm. Şekip’i şüphesiz hepimiz severdik; dolayısıyla son eserini sen de okumayı elbette arzu edersin... gidip annesini ziyaret etmeyi sakın ihmal etme.... falan filan.”